Ä°brahim Halil ÇELÄ°K ;
Urfa’nın edebiyat, kültür, sanat ve folkloruna büyük katkıyı veren en uzun süreli yayın “Harran Kültür ve Folklor Dergisi”dir. Nisan 1979 yılında ilk sayısı yayımlanan ve 2002 yılına kadar 62 sayı neÅŸredilen derginin yayın politikası ise kadim ÅŸehir, medeniyetlerin beÅŸiÄŸi, Peygamberler ÅŸehri Urfa da : Ä°nsanların
doÄŸumdan ölümüne , sünnetinden evlenmesine, efsanesinden hikâyesine,masalından manisine , hoyratından türküsüne , ÅŸiirinden edebiyatına, atasözünden
deyimlerine, fıkrasından mizahına, bulmacasından bilmecesine, halk oyunlarından çocuk oyunlarına, örf adet ve geleneklerinden ören yerlerine, mimarisinden hat
sanatına kadar kadim şehrin otantik malzemelerini kaynak kişilerden bizzat dinleyip, onları derleyip ve asılları gibi neşretmekti.
Ve bunu da Harran Dergisi yıllarca layıkıyla yaptı. Urfa’yı tüm yurtta ve dünyada yüzünün akıyla temsil etti. Harran Dergisi, kadim Harran kültürünü, Edessa mirasıyla
harmanlayarak onları Ä°slam’ın potasında eriterek tam bir ekol oldu. Urfa’da Harran Dergisi’ne emek verenler “Harraniler” olarak bilinirler. Urfalılar onları hep “Harraniler”
olarak anarlar. Onların baÅŸta Harran Kitap Evi , Harran Üniversitesi Kurma DerneÄŸi, Harran Gazetesi, Harran Kültür ve Folklor Dergisi gibi etkinliklerde imzaları vardı.
Onlar da bu faaliyetlerinden dolayı hem gönüllerde hem de ÅŸehrin kültür ve edebiyat tarihindeki yerlerini çoktan almışlardır.
Ben de ÅŸimdi kısa bir tayflar resmî geçitini yaptıracağım yazarlardan bazılarına. Sırası geldikçe de diÄŸer fikir iÅŸçilerine de resimi geçit yaptırmak farz olacaktır.
Ä°ÅŸte bu iklimde Harran Kültür ve Folklor Dergisi’nde emek vererek, gecelerini gündüzlerine katarak yazanlardan baÅŸta Mehmet Emin Ergin, Adil Saraç, Mahmut
YaÅŸar UÄŸur, Mehmet Oymak, Mehmet Atilla MaraÅŸ, Mehmet Ali Ekren, Mehmet Çini ,Ä°brahim Halil Çelik, Cemil Cahit Güzelbey, Naci Ä°pek, Yusuf Demirkol, Mahmut KarakaÅŸ, Tenekeci Mahmut Güzelgöz, Emin Beyazgül, Bedri Alpay, Mehmet Hulusi Öcal, Mustafa Bilkan, A. Cihat KürkçüoÄŸlu, Halil Biner, Åžeref Uslusoy,Müslüm Akalın,Siraç Sümen, Arif Ä°nan, Nejat Karagöz gibi yazarlar gelirdi. Bu kalem erbabının da asla hakları ödenemez.
Urfa’da o tarihlerde dergi çıkarmak, Kültür Bakanlığı’nca tüm Yurttaki ÅŸehir kütüphanelerini dergiye abone yapmak her babayiÄŸidin harcı deÄŸil idi. Ä°ÅŸte bunu
Harraniler o tarihte baÅŸarmışlardı.Dergi çıkarmak kültürün, düÅŸüncenin, ÅŸiirin, fikrin, hikâyenin, romanın ve folklorun hazinelerini tüm ihtiÅŸamlarıyla halka sunmaktır. Her yeni çıkan dergi nüshası,
onlarca kitabın muhtevasını ihtiva eder. Onun için her düÅŸünce ve fikri ekolünmutlaka yayın organı olarak bir dergisi vardır. Mesela : Kadro Dergisi, Büyük DoÄŸu SebilürreÅŸad , DiriliÅŸ, Mavera, Hece, DoÄŸu Batı, Varlık, Hisar, Ötüken, Serdengeçti,Hilal, Pınar ve Harran Dergisi gibi.
Harraniler Urfa’nın mimarisi, deyimleri, kültürü,folkloru ile Urfa’nın türbelerindenyatırlarına, maÄŸaralarından ören yerlerine, hanlarından hamamlarına , çarşılarından
bedestanlarına, avlulu evlerinden konaklarına , dar sokaklarından çıkmazsokaklarına, tekkelerinden zaviyelerine, çeÅŸmelerinden sebillerine, mesire yerlerinden
meydanlarına, ÅŸiirinden edebiyatına, örf ve adetlerinden türkülerine, manilerinden hoyratlarına, hikayelerinden masallarına, efsanelerinden, ağıtlarına ve atasözlerine
kadar derleyip onları yarınki kuÅŸaklara taşıdılar . Urfa gönüllüsü bu deÄŸerli insanların tarihe tanıklık eden ve geleceÄŸe miras bıraktıkları araÅŸtırma yazılarına paha
biçilemez elbette.
Onların bu zahmetli ve cefakâr çalışmaları seneler sonra semeresini verdi. Bu gönüllü fikir iÅŸçileri yanında yazar, ÅŸair ve araÅŸtırmacı olarak yetiÅŸen ikinci
kuÅŸak yazarlar, ÅŸairler, ÅŸehrin kültür ve folklore gönül vermiÅŸ Urfa’nın bu velut gençleri oldu. Bunların da en başında Hüseyin K. BaykuÅŸ, Seyyit Ahmet Kaya,
Mehmet KurtoÄŸlu, Hanifi DüÅŸmez , Osman Güzelgöz, Cemal Elçi, Mehmet Hazar, Selami Yıldız,Abuzer Akbıyık ve Sabri KürkçüoÄŸlu gibi isimler gelirdi. Mehmet
KurtoÄŸlu’nun kalemi üretken bir kalemdir. Onun her dalda söyleyecekleri vardır. Yayımladığıkitaplarının sayısı, ömrünün yarısını geçmiÅŸtir. Osman Güzelgöz ise ÅŸimdi koçluÄŸa soyunsa da onun da fikir dünyası geniÅŸtir. Hanifi DüÅŸmez cins nevi ÅŸahsınamünhasır bir ÅŸairdir. Onun ÅŸiiri özgün ve içe hitap eder eden bir ÅŸairdir. Kudüs’ü ruhunda yaÅŸan biridir.
Mehmet Emin Ergin, 1972 yılında yayınladığı “Urfa’dan DerlenmiÅŸ Hoyratlar-Maniler” ve 1973 yılında yayınladığı “Urfa Folklorunda DüÄŸün” adlı kitabıyla Urfa’da
Folklor AraÅŸtırmacılığına öncülük yapmıştı arkadaÅŸlarına. Bu kitapların basımı içinUrfa’dan Adana’ya Ä°brahim Halil Çelik , Mehmet Emin Ergin ile birlikte gitmiÅŸ ve
günlerce gözlerine uyku girmeden sabahlamışlardı ikisi birlikte Kemal matbaasında. Fırından yeni çıkmış nar gibi kızarmış taze ekmek gibi bu kitapların nüshalarını Harran Kitapevinin raflarında teÅŸhir edilince o gün tüm gençler motive olmuÅŸlardı. Mehmet Emin Ergin , arkadaÅŸları arasında ilk kitap yayınlayan biri olmuÅŸtu. Sonra da genç
arkadaÅŸları kendisinin peÅŸinden kitaplarını yayımlamak için sıraya girmiÅŸlerdi.
Yazarlık bulaşıcıdır! Okurluk gibi.
Urfa Halk Bilimi araştırmalarına yoğunluk veren Mehmet Emin Ergin, bu iki kitabın
ardından : “Urfa AÄŸzı SözlüÄŸü (1982)”
“A’dan Z’ye Åžanlıurfa (2007)”
“Åžanlıurfa Hikâyeleri (2007)”
“ Harran Ekolü-Okulu (2007)”
“Ä°sot Medeniyeti (2008)”
“Åžanlıurfa Müellifleri (2008)”
“Åžanlıurfa Beslenme Kültürü (2008)”
“Åžanlıurfa Halk Kültürü (2008)” kitaplarını yayımlayarak memleketi Urfa’ya olan vefa
borcunu ziyadesiyle ödemiÅŸtir.
Urfa Belediye Başkanlığı yaptığım 1984-1991 yılları arasında Urfa Belediye
tarihinde ilk kez Urfalı araştırmacıların kitaplarını yayımlama geleneğini
baÅŸlatmıştım. BaÅŸkanlığım döneminde A.Cihat KürkçüoÄŸlu, Mahmut KarakaÅŸ, Adil
Saraç belediyemizin yayını olarak ilk kitaplarını yayımlama mutluluÄŸunu yaÅŸadılar.
Bu mutluğun verdiği motivasyonla bu arkadaşlarımız ve Harraniler Grubu olarak
yukarıda adlarını verdiÄŸim yazar dostlarımın her biri bugüne kadar sayısız kitaplara
imza attılar. Raflar dolusu kitaplarını Urfa’ya kazandırdılar.
Bu arkadaÅŸlarımızdan Mahmut Mahmut KarakaÅŸ’ın; her biri birer doktora
çalışması niteliÄŸindeki “Åžanlıurfa Kitabeleri” (1986), “Nabi Tuhfetü'l-Harameyn”
(1989), “Müspet Ä°limde Müslüman Âlimler” (1991, “Müslüman Bilim Adamları -8.
Yüzyıldan 19. Yüzyıla-” (2009), “Cumhuriyet Öncesi Åžanlıurfa’da Kültür ve EÄŸitim”
(1995), “Åžanlıurfa Evliya ve Âlimleri” (1996), “Åžanlıurfa Mezar TaÅŸları” (1996),
“Urfa'nın Kültür ve Ä°nançlar Serüveni” (2011), “Urfalı Baba Cem’i KaradaÄŸ Destanı”
(2012), “Bir Mutasavvıf Åžair Ömer Nüzhet” (2012), “Urfa’da Tasavvuf Ä°zleri” (2017),
“KurtuluÅŸumuzun 100. Yılı Anısına Urfa’nın KurtuluÅŸuyla Ä°lgili ArÅŸiv Belgeleri” (2020)
(Müslüm Akalın’la birlikte) adlı ölümsüz eserleri Urfa kültür tarihine adanmış bir
ömrün dolu dolu geçtiÄŸine dair kanıtlarıdır. Mahmut KarakaÅŸ dostum Urfa’ya olan
vefa borcunu ziyadesiyle ödemiÅŸtir. Åžimdi sıra Kurucusu olduÄŸum Harran Üniversitesi’nin bu deÄŸerli bilim insanına Fahri Doktora ünvanı vermesine gelmiÅŸtir. Bu ünvan bugüne kadar
kendisine verilmedi ama kendisi bizim gönlümüzün Profesörüdür.
Müslüm Akalın , Urfa’nın KurtuluÅŸ Tarihi üzerine akademik düzeyde yaptığı
araÅŸtırmalarıyla, yayımladığı kitap ve makaleleriyle bu konunun Türkiye’de tek
uzmanı olduÄŸunu kanıtlamıştır. Onun “Milli Mücadele’de Urfa-Anılar Belgeler”,“Urfa
Mutasarrıfı Åžehit Nusret Bey’in Nemrut Mustafa PaÅŸa Divan-ı Harbindeki
Savunması”, “Ali Rıza, Ahfada Yadigar Urfa Mücahedesi”, Binbaşı Ali Rıza Bey’in
Hatıratı, “Urfa’nın KurtuluÅŸuyla Ä°lgili Belgeler”, “Cumhuriyet Halk Fırkası Urfa Heyeti
Ä°daresi Mukarrerat Defteri”, “Derdim Çoktur Hangisini Yazayım-Gazete KöÅŸe Yazıları”
(2004), “Urfa Destanı” (Milli Mücadede Urfa’dan ayrı basım 2008), “Urfa KurtuluÅŸ
Yazıları”, “Urfa’nın KurtuluÅŸuna Dair Üç hatırat”, “Urfa Tarihinden Yapraklar”, “Eski
Günlerden Kalan” (Åžiirller), “Hocazâde Muallim Fikri Bey’in Urfa KurtuluÅŸ Savaşı
Hatıraları” , “Urfa Milli Mücadele Albümü” (Cihat KürkçüoÄŸlu ile birlikte), “BaÅŸlangıcın
Tarihi Åžanlıurfa” (Ebru Okutan Akalın ile birlikte), “Urfa’nın KurtuluÅŸu Ä°le Ä°lgili ArÅŸiv
Belgeleri” (Mahmut KarakaÅŸ ile birlikte), “DR. ANDREAS VÄ°SCHER Ä°sviçreli Bir
Doktorun Türk Milliyetçileri Arasındaki Anıları-Urfa 1919-1920” (Abdülkadir Gürüz ile
birlikte) adlı kitapları Urfa’ya adadığı ömrünün ÅŸahitleridir.
Aziz dostum , gönüldaşım, Urfa’nın edebiyat
üstadı Adil Saraç’ın son olarak yayımladığı Urfa ile ilgili sözlük, deyimler, dualar,beddualar,mani ve hoyratlar, köy isimleri, aile isimleri ve mesleklerle ilgili bilgileri kapsayan altı ciltlik “Tanıklarıyla URFACA URFALICA Bir Ömre
Sığmayan Sevda” adlı eseri onun edebiyat bilgilerinin zekâtı niteliÄŸindedir.
A.Cihat KürkçüoÄŸlu ise : “Ruha’dan Urfa’ya (1780-1980)”, “Åžanlıurfa Su Mimarisi”, “Åžanlıurfa’da Canlanan “Tarih ve Tarım Åžehri Harran”, “Birecik”, , “Urfalı
Hattat Behçet Arabi”, “ÅžANLIURFA Land Of Faith – Ä°nançlar Diyarı ÅžANLIURFA”,
(Ä°ng.Çeviri: Doç.Dr.Zuhal KARAHAN KARA), “Adım Adım Åžanlıurfa” , (Harun
SarıfakıoÄŸulları ile birlikte), “Adım Adım ViranÅŸehir”, (Prof. Dr. Zuhal Karahan Kara ile
birlikte), “Åžanlıurfa 1850-1950”, (Ali Tuzcu ile birlikte-Ä°ngilizce çeviri: Hilmi Demirciler),
“Yıldız Albümlerinde Urfa-Urfa In The Yıldız Album”, “Tarih ve Turizm Åžehri Åžanlıurfa”
(Selahattin E. Güler ile birlikte), “Urfa, Fotograflarla Evvel Zaman Ä°çinde”, (Fotograf
Albümü), “Åžanlıurfa Çarşıları-Hanları ve El Sanatları”, (Sabri KürkçüoÄŸlu ile birlikte,
“Åžanlıurfa Ä°li Camileri”, “URFA Milli Mücadele Albümü”, (Müslüm Akalın ile birlikte)
kitaplarıyla Harran Kültür ve Folklor Dergisi’nden aldığı motivasyonla çok sevdiÄŸi
Urfa’sına bir Sanat tarihçi olarak borcunu ödemeye çalışmıştır.
Belediye BaÅŸkanlığımı sırasında belediyemiz sadece kitap yayımlama geleneÄŸini baÅŸlatmakla kalmadı. Yazarların kısıtlı imkânlarıyla bastıkları kitapları
satın alarak Urfa kütüphanelerine dağıttı. Böylece yazarlara destek oldu. Kitap
yayımlama ve satınalma yolunda başlattığımız bu hamle bizden sonraki belediyelere
örnek oldu ve Urfalı yazarlar kitap yayımlamayan baÅŸkanlarını hizmet ehli
saymamaya başladılar.
Mehmet Emin Ergin’den sonra Urfa Halk MüziÄŸi baÅŸta olmak üzere Urfa
folklorunun çeÅŸitli dallarıyla ilgilenenlerin başında genç araÅŸtırmacılar, ÅŸair, yazar
Abuzer Akbıyık ve Sabri KürkçüoÄŸlu ikilisi gelir.
Uzun zamandır Sabri KürkçüoÄŸlu ile Abuzer Akbıyık yazıda, derleme ve araÅŸtırmalarda ikiz kalem gibidirler. Ayni kökten yetiÅŸen kamış gibi Ney’e dönüÅŸen bir tatlı nefesleri vardır. Urfa kültür deryasında yetiÅŸebildikleri kaynakları çalışmalarında iyi deÄŸerlendirdiler. Birlikte derledikleri ve yayımladıkları eserleri bizim için birer kıymettir. Her iki araÅŸtırmacının tek baÅŸlarına ortaya koydukları eserleri ise daha da demlenmiÅŸ olarak bizleri sevindiriyor.
Ben diÄŸer yazar, ÅŸair ve sanatkar gençleri sevdiÄŸim gibi bu ikisini de hem
sever, hem de takdir ederim. Abuzer Akbıyık; munis, güzel ahlaklı , verdiÄŸi sözü
tutan, işinde başarılı, insanlara yardım etmeyi seven biridir. Aile yapısı mazbut ve iyi
bir aile babasıdır. O, Urfa kültürünü nefsinde iliklerine kadar yaÅŸayan bir Urfalıdır.
Onun, Urfa sevdası dillere destandır . Üstelik o, ruhuyla ve yaÅŸamıyla tam
Urfalıdır. Derlediği her kitabı onun hayatının ayrı bir safhasını oluşturur. Onlar hala
diri bir beyin ve bitmez bir enerjileriyle Urfa’nın tarihi katmanları arasında kalan o
müthiÅŸ sırlarını keÅŸfe çıkan bir kâÅŸif gibi tetikte bekleyen bir fikir iÅŸçileridir. .
“Hikmet müminin kayıp olmuÅŸ maldır. Nerede bulursa onu alır.” Fehvasınca
Abuzer Akbıyık ve Sabri KürkçüoÄŸlu Urfa kültür ve folklor dünyasının uçsuz bucaksız
deryasının derinliklerinde yüzen bir elmas araÅŸtırıcıları olarak gözlerini pür dikkat
açmış birer kültür ve folklor avcılarıdır. . Onların bu çalışkanlığı, dürüstlüÄŸü ve
kadirÅŸinaslıkları tüm edebiyat ve sanat aleminde çok iyi bilinir. Onların çileli hayat
hikayeleri bu minval üzere ele alındığında eserlerinin yaprakları ömürlerinden
uzundur. Ä°lim yolunda yürekli bu kalem erbabları bizlere ümit vermektedirler.
Sabri KürkçüoÄŸlu’nun aÄŸabeyleri ise birer düÅŸünce, fikir, edebiyat adamı ve
adeta anadan doÄŸma sanatkarlardır. KürkçüoÄŸlu ailesinde yetiÅŸmiÅŸ, Urfa’nın sosyal
ve kültürel hayatında aktif rol almış abileri Ressam Nihat , Sanat Tarihçisi A. Cihat ve
ÖÄŸretmen-Åžair-Yazar Fuat KürkçüoÄŸlu da ayrı ayrı birer kıymettir. Cihat KürkçüoÄŸlu
Urfa Sanat Tarihinde kıymeti yadsınmaz vefalı ve velut bir yazardır. Onun yazar
kadrosunda bulunarak katkı sunduğu kitaplar ile kendi sahasında verdiği kitapları
takdire ÅŸayandır. Fuat KürkçüoÄŸlu ise yazdığı 1950’li-1960’lı yılların Urfa’sını anlatan
“Çapıt Top” ve Urfa KurtuluÅŸ Savaşı’nı anlatan “Dalyan Mustafa” adlı romanları ile
yüreklerimize su serpmiÅŸtir. Her iki romanında da Urfa aÄŸzını ve Urfa’nın tarihi
dokusunu, gelenek ve göreneklerini, ÅŸehrin o dönemdeki ünlü portrelerini harika
tasvir eylemiştir. Onları da ayrı ayrı yazmak gerekir başka bir yazımızda . Yeri
geldiÄŸinde onların da hayat hikayelerini birer birer kaleme almak bizim için bir vicdan
borcudur.
Ressam Nihat KürkçüoÄŸlu ise doÄŸduÄŸu ve yetiÅŸtiÄŸi Urfa’sına aşık, altmış yıldır
Urfa’nın sokaklarından çarşılarına, el sanatlarından geleneksel giysili insanlarına ve
Harran’a kadar çalıştığı yüzlerce tablosunu Urfa’ya armaÄŸan ederek ÅŸehrine olan
vefa borcunu ziyadesiyle ödemiÅŸtir.
Hiç unutmuyorum, Belediye BaÅŸkanlığım
döneminde belediyemizin kültürel faaliyeti kapsamında kendisinin resim, kardeÅŸi
Ahmet Cihat’ın Ankara Devlet Güzel Sanatlar Galerisi’nde fotoÄŸraf sergisini açmış ve
serginin açılışına bizzat katılmıştım. Ülkemizin ünlü ressamlarından Åžefik Bursalı’ın
bu sergiyi gezerken Nihat’a söylediÄŸi; “Sanki Osman Hamdi Bey’in Sergisi’ni
geziyorum. Güzel Sanatlar Akademisi’nin hangi dönem mezunlarındansınız” sözleri
halen kulaklarımdadır. Nihat’ın Åžefik Bursalı’ya verdiÄŸi; ”Ben akademi okumadım ve
resim yapmayı kendi kendime öÄŸrendim” cevabı karşısında geçirdiÄŸi ÅŸaÅŸkınlığı da hiç
unutmuyorum. Onun usta fırçasıyla ortaya koyduÄŸu Urfa’nın tarihi tabloları ;
Peygamberler Åžehri Urfa’yı dünyada tanıtıma vesile olmuÅŸtur. Nihat’ın liseden dönem
arkadaÅŸları Urfalı ressamlardan Abdurrahman Polat, Abdurrahman Aksoy ile Hasan Rastgeldi de unutulmaz ressamlarımızdandır. Bu dört deÄŸerli ressamız da Urfa’nın öÄŸretmen
kökenli Ressamlarıdır. Onlarla dost olmak bir ayrıcalıktır benim için. Sanat , kültür ve
edebiyat dünyasında bu dostlarımızın ayrı ayrı yerleri vardır. Burada yeri gelmiÅŸken
Belediye BaÅŸkanlığım döneminde hayırsever iÅŸ insanı , aziz dostum, Urfa Beykapısı mahallesinden bir çıkınla Ä°stanbul’a çalışmaya giden ama Urfa’ya adına yirmi dört derslik bir ilkokulu doksan günde yapan merhum Ahmet Erseven’in eÅŸi adına yaptırıp Belediyemize hibe ettiÄŸi Remziye Erseven SaÄŸlık Merkezi’nin ilk BaÅŸhekimi Dr. Burhan Vural’ı ben ; Urfa Merkez ilçe Külaflı Köyünde er öÄŸretmenlik görevini ifa ederken tanıdım. O , Akziyaret Nahiyesinin saÄŸlık merkezinde tabip idi. Bizden yaÅŸlı, 1939 doÄŸumlu Dr.Burhan Vural’ın sanatçı kiÅŸiliÄŸinden de söz etmek isterim. Ä°yi bir ressam ve üniversite yıllarında Ord.Prof.Dr.Süheyl Ünver’den tezhip dersleri almış iyi bir müzehhip olan Burhan aÄŸabey resim çalışmalarıyla baÅŸta Nihat KürkçüoÄŸlu olmak üzere Urfa’da bir çok gence resim sevgisini aşılamıştır ve onlara
örnek teÅŸkil etmiÅŸtir.
Onun yanına Dr. Münip Görgün’ü ikinci tabip olarak verdim. Dr. Münip Görgün ise, sadece bölgenin deÄŸil, Ä°slam aleminin de tanınmış en büyük Hat Üstadı Hattat Behçet Arabi’den hat icazeti almış ikinci sanatkar bir dostum ve dava arkadaşımdır. Hattat Dr. Münip Görgün’ü de ayrı bir yazıda ele alacağım kıymetli deÄŸerlerimizdendir. Ressam Mustafa Ayataç ve YaÅŸar Yayla da Urfa’nın ilk Akademi mezunu ressamlarımızdandır. Bu tanınmış iki kıymetli Ressamılarımızın da hemÅŸehrilerimizce önemleri anlaşılmalıdır. Sanatkârlar milletlerin yüz aklarıdır. Onlara sahip çıkmak bizim görevimizdir.
Genç yaÅŸlarında öte aleme göçen, kültür ve edebiyat sahasında daha çok kıymetli eserler verecek olan rahmetli Hüseyin K. BaykuÅŸ ve Seyyit Ahmet Kaya da fikir,düÅŸünce ve ÅŸiir de ayrı birer kıymet idiler. Onların bende ayrı ayrı yerleri vardır.
Çünkü onlar yazı hayatına benimle baÅŸladılar. Onları Belediye BaÅŸkanı iken hep
yüreklendirdim yazı hayatlarında. Bunlar Urfa Belediyesinde Abdülkadir Subaşı’nın
Kültür MüdürlüÄŸü’nde çalışan insanlar gibi iki kıymetli faal elemanları idiler. Onların bu serüvenleri ise ayrıca anlatılmaya deÄŸer.
Bu tayflar resmi geçidinde Abuzer Akbıyık ve Sabri KürkçüoÄŸlu , Urfa’nın kültür ve folklorüne gönül veren yiÄŸit bir kalemlerinden baÅŸka birer örnektirler. Onların da bu alanda yapacağı her yeni araÅŸtırma ve derlemeye, o cesur kalemleriyle vücut verecekleri yeni eserlerini hararetle bekliyoruz. Her eser bizler için birer yol göstericidir. Güzel eserler hayatın yolarını aydınlatan birer deniz fenerleridir.
Bugün her zamandan daha çok bu eserlere müÅŸtak bir haldeyiz. Zira yeniden
kütüphanelerimizi dolduracak o güzel eserlerin zuhur edeceÄŸine inanıyoruz bu topraklardan. Daha çok Urfa semalarında parlayacak meÅŸale gibi beyin cilası eserleri genç dimaÄŸlardan bekliyoruz vesselam.