Zirveye katılan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yetim de açılış programında bir konuşma yaptı. Konuşmasında Şanlıurfa’nın ticari, sanayi, tarım ve turizm konusunda Türkiye ve bölge ülkeleri için taşıdığı öneme dikkat çeken ŞUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yetim, şunları söyledi:

“Sayın büyükelçilerim, kıymetli mevkidaşlarım, birçok dost ve kardeş ülkeden gelmiş iş dünyasının değerli temsilcileri, saygıdeğer katılımcılar, size şahsım ve kurumumum Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası adına ülkemize ve bu programa hoş geldiniz diyor, sizleri saygı ve muhabbetler selamlıyorum.

Bugün, TÜRAP-EXPO tarafından 21’incisi düzenlenen Türk-Arap İşbirliği Zirvesi için buradayız. Bu tür etkinlikler karşılıklı ticari ilişkilerimizi geliştirme, yatırım imkânlarımızı istişare etme adına büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla etkinliğin düzenleyicilerine teşekkür etmek istiyorum.

Malumunuz, hem ülke hem de Şanlıurfa ili olarak bizim ticari ilişkilerimizin en güçlü olduğu ülkelerin başında, Ortadoğu ev Afrika’nın Arap ülkeleri gelmektedir. Ticaret, sanayi, tarım ve turizm alanları başta olmak üzere, birçok sektörde karşılıklı alış verişte bulunuyoruz. Elbette bunu daha da artırmalı, bunu için siyasi, sosyal, kültürel ve iktisadi ilişkilerimizi daha da güçlendirmeliyiz.

Biz Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası olarak, Arap ülkeleri ve Türki Cumhuriyetlerle ticari ilişkilerimizi, karşılıklı yatırım ve ihracat potansiyelimizi artırmayı özel bir konu olarak ele alıyoruz. Mevcut yönetim olarak bu konuda titiz çalışmalar yapıyoruz. Bu noktada, şunu söylemeden geçmek istemiyorum. İlimiz Şanlıurfa, biliyorsunuz, 2023 yılında İslam Turizm Başkenti olarak ilan edildi. Ancak, bu yıl içinde, maalesef İslam ülkelerinden beklediğimiz düzeyde gelen bir turist sayısı olmadı. “Tarihin Sıfır Noktası” dediğimiz Göbeklitepe, Karahantepe tarihi miraslara ev sahipliği yapmasına rağmen, gerekli ilgi ve alakayı görmediğini düşünüyoruz. Dolayısıyla hem bölgemiz, hem ülkemiz hem de ilimiz adına büyük önem taşıyan bu tarihi ve kültürel miraslara sahip çıkılmasını diliyorum. Çünkü hepimiz için büyük bir zenginlik.

Bölge ülkeleri olarak ticari ilişkilerimizi geliştirme adına,  e-ticaret ve e-ihracat gibi yeni teknoloji ve dijitalleşmeye dayalı yeni yöntemleri merkeze almamız gerektiğiniz düşünüyorum. Bununla birlikte, küresel anlamda yaşadığımız büyük bir iklim ve doğa krizi var. Bu konuda en somut örneklerinden birine, biz ülke ve bölge olarak, 6 Şubat yaşanan depremlerle şahit olduk. Dolayısıyla, ticari ve sınai ilişkilerimizde yeşil dönüşüm temelli bir politika izlemeye de dikkat etmeliyiz. Ayrıca ticarette yaşadığımız gümrük, lojistik, güvenlik ve finansal sorunlarımızı da mümkün mertebe ortadan kaldırmaya yönelik iş birliğimizi güçlendirmeliyiz.

Son olarak, maalesef bölgemizde yıllardır savaşlar ve iç çatışmalar yaşanıyor. Var olan savaş ve çatışma ortamının olumsuz sonuçlarını, iş dünyası olarak biz, bölgesel iktisadi kalkınma ve büyümede görüyoruz. O yüzden bölgesel barışı tesis etmek, kalkınmamız ve büyümemiz adına temel önem arz etmektedir. Ülkemiz bu konuda, süreçlere aktif bir şekilde müdahil oluyor ve elinden geleni fazlasıyla yapıyor. Ancak, bu konuda hepimize sorumluluk düşüyor ve el ele vererek bunu yerine getirme gayreti içinde olmalıyız.

Bu duygu ve düşüncelerle etkinliğin bölgemiz ve ülkemiz adına verimli geçmesini diliyor, sizleri bir kez daha saygı ve muhabbetle selamlıyorum."